Günümüzde diş dolguları daha estetik, dişe benzer renklerde ve çeşitli renk tonlarına sahip kompozitmateryali kullanılarak yapılmaktadır. Özellikle estetik bölge diye adlandırdığımız ön bölge dişlerindeki kırık, çürük ya da yapısal bozuklukların tamirinde kompozit restorasyonlar tercih edilmektedir. Bazı durumlarda da dişte yapısal bir bozukluk olmamasına rağmen dişler arası boşluklar biraz fazla olduğunda estetik olarak olumsuzluklara sebep olabilir. Bu durumlarda da kompozit dolgularla dişleri boyutları büyütülerek dişler arası boşluklar kapatılabilmektedir. Çoğu durumda diş yüzeyinden neredeyse hiç aşındırma yapmadan dolgu malzemesinin uygulanmasıyla dişler arası boşluklar kapatılabilmekte, küçük dişler de aynı şekilde normal boyutlara getirilebilmektedir.
Estetik dolgu uygulanmadan önce diş yüzeyinde leke, diş taşı ve benzeri artıklar temizlenerek uzaklaştırılır. Tedavi tamamlandığında diş ve dolgu arasında renk farkı olmaması için başlangıçta diş rengi çok doğru tespit edilmelidir. Bu aşamada göz ile tespit yapılabildiği gibi farklı cihazlar ve dijital kameralar da kullanılabilmektedir. Dişin her bölgesi aynı renkte olmayabilir. Bu durumda özellikle restorasyona komşu bölgeler olmak üzere renk tespiti her bölgede uygun şekilde yapılmalıdır. Bu renk çeşitliliğine uygun olarak dolguya yapılırken de farklı renkte ve ışık geçirgenliğinde kompozit materyali kullanılmalıdır. Estetik dolgu yapılacak dişin etrafındaki dişetinin de sağlıklı olması gerekmektedir. Dolgu sırasında herhangi bir kan veya tükürük bulaşının önlenmesi amacıyla yeterli izolasyon sağlandığında uzun ömürlü ve başarılı restorasyonlar elde edilmektedir.
Estetik dolgu sonrasında da her işlemde olduğu gibi 6 ay-1yıl aralıklarla hekiminize kontrol ettirmelisiniz. Dolguda herhangi bir renk değişimi, çürük veya kırık gibi bir komplikasyon olup olmadığı kontrol edilerek gerektiği durumlarda dolgular yenilenebilmektedir. Ağızdaki mevcut dolguların da aynı şekilde yeniden yapılması mümkündür.